Okumaktan keyif alırım yazdıklarını.
Okurken şaşırmayı sevdiğim, kitaplarının sonunda, işte yazarlık böyle bir şey olmalı dediğim yazarlardandır.
Bir de Paul Auster romanlarını nedense kışın okumayı severim; - böyle de bir sınıflandırmam vardır, yaz kitabı, kış kitabı diye; ayrı bir yazı konusu bu da. -
Geçen kış, son romanı Görünmeyen'i okumuştum, kitabın kapağını hiç beğenmemiştim ama roman çok ilgimi çekmişti.
Hemen ardından yeni romanı Sunset Park çıkmıştı, kitaba sıra gelmedi çünkü kış geçmiş, bahar gelmişti:)))
Yeni yıla girdiğimizde elime Sunset Park'ı aldım. Güzel bir roman o da.
Sonra bir baktım ki Can Yayınları, Paul Auster kitaplarında bir ilki gerçekleştirerek, yazarın yeni kitabı Kış Günlüğü'nü Amerika ve Avrupa'dan önce yeni yılın ilk günlerinde yayınlamış.
Evde bir Paul Auster Külliyatı bulunduğundan ben de kitabı hemen aldım tabii.
Biraz karıştırdım yeni kitabı.
Yazar 3. şahsın ağzından kendi hayatını anlatıyor.
Biraz karıştırdığımda bir de ne göreyim ? 47. sayfaya gelmişim.
Şimdi elimden bırakmadan okuyorum yazarın hayatını, kimi bölümlerde eğlenerek, kimi bölümlerde hüzünlenerek ve yine diyorum ki; yazarlık böyle bir şey olmalı.